Cuma, Şubat 22, 2013

yazmayı özlemişim yavv.. umarım gelip geçici değildir. nerde benim blog arkadaşlarım.. hoş geldim benn..
bize posta koyuyo sıppa.. ne bu be dedim, çoçukluğumda babadan, gençliğimde kocadan, şimdi de senden mi .. huzursuzluk yaratma diye çıkıştım. o kendini bilir zaten..
otobüs yolculuğunu sevmem, sıkıcı gelir bana.. sessiz bir ortamda yoldan otobüsler geçiyor. hani vızztt diye bir ses çıkartırlar ya, içim bir hoş olur, arabada bulunanlar adına üzülürüm. seksenlerden önce üniversiteler kaynıyorken bir haftada iki seferden dört kez gelip gitmişliğim vardır dokuz saatlik yolu. boykot vardır veya okul olaylardan kapatılmıştır gelirsin memleketine, haber gelir açıldı diye.. birgün sonra yine kargaşadan kapanır.... gider gelirsin çaresiz.. o yıllardan kalma sıkıntı herhalde..  

filozofla da yolculuğa bayılırım ama, ben aslında onunla herşeyi yapmayı seviyorum yaa..

Cuma, Temmuz 30, 2010

çok oldu yazmayalı çookkk.. hiç mi zamanım olmadı, hayır, yazmak içimden gelmedi işte, nedensiz...

ah benim aptal kafam, hep söz veriyorum kendime, birilerine yardımcı olmak amaçlı, başkalarından istekte bulunma diye.. ama çoğu sefer bunu başaramıyorum.. bırak herkes neyi nasıl yapacaksa yapsın..sana ne..

sıcaklarla aram iyi değil.. evde, işte hep klima çalışıyor, bu da beni hasta yapıyor.. kış gelse artık diyorum..

işyerinde köklü değişiklikler yaptık. elemanların bazıları işten çıkarıldı..kimi haketmişti, kimini de yönetim kurulu çoğunluk kararı ile..işyerinde verimli de olsa, özel hayatındaki çalkantılar ve bunun kuruma yansıması gibi nedenlerle.. kiminin de geçen yıl verdiği yanlış kararlar ve uygulamadaki aksaklıklar.. oysa "baştaki" sezmişti buyıl gidebileceğini, yeni okul arayışları içine gireceğini bildirmişti bana.. ama ben ona önümüzdeki yıl da bizimle çalışmasını söylemiştim, ama yönetim kurulu istemedi yıl içindeki yanlış bir uygulama onun da sonunu getirdi..

ağustos sonunda 80 mezunlarının yemeği var burada, ev sahibiyiz yani.. yurdun değişik bölgelerinden ve yurt dışından arkadaşlar katılacak. filozofun işleri yoğun, yatacak yer ayarlama ve yemek olayını ben üstlendim. mart ayından beri arkadaşlara ulaşma kaç kişi gün sayısı konusunda bilgi alma konularında sonuca ulaştım. herşey hazır gibi.. facelerine yazmama rağmen hala bazı arkadaşların geriye dönmemeleri büyük saygısızlık.. hemde sayfalarına girdiklerini gördüğüm halde..

çok kalabalık burası, heryer insan kaynıyoo.. arabalar, yayalar vs..marketlerdeki kasa önü sıraları da cabası.. işte böyle sevgili günlük, uzatmadan uğrarım yine sana..

Pazartesi, Haziran 21, 2010

İLHAN SELÇUK

KOCA YÜREK, SOL HAREKETİN CESUR, DÜRÜST ve DEVRİMCİ SÖZCÜSÜ... IŞIKLAR İÇİNDE UYU...

YERİN DOLDURULAMAYACAK.. TEKER TEKER GİDİYORSUNUZ İŞTE.....

Cuma, Kasım 27, 2009

herkese iyi bayramlar..

Salı, Kasım 24, 2009

kutlama

tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum..

Salı, Kasım 10, 2009

DAVET

bugün şöyle bir eski yazılarıma bakayım dedim de, o gün için ne kadar önemli , bugün sıradan gelen şeyler çarptı gözüme.. nassı yaa demeğe gerek yok, öyle işte..

on kasım, Atatürk ü anma proğramı önce okul bahçesinde sonra konferans salonunda devam etti.. benim yanıma da anaokulu beş yaş öğrencileri düştü. yanımda oturan kız öğrenciye adını sordum..
-dağlar kızı reyhan dedi.. mıncıkla heryerini sıpanın..öyle tatlılar ki, bayılıyorum onları izlemeğe..

günle ilgili okulda defter açılmış. öğrenci, öğretmen, gelen ziyaretçi bile bişiiler karalamış.. okudukça yazılanları, umudumuzu kaybetmememiz gerektiği sonucuna vardım..dolu dolu yazmış öğrenciler, içi boş, klişeleşmiş sözler değil yazılanlar. hissedilenlerin yazıldığı hemen anlaşılıyor..

facebook sayesinde fakültedeki arkadaşlarımızın bazılarıyla yazışıyorduk. ege bölgesinde oturanlar eylül başında arkadaşları izmir de ağırlamak üzere davet etmişlerdi.. filozof la ben de katıldım. yurdun değişik bölgelerinden, kıbrıs tan, almanya dan bu amaçla gelen arkadaşlarımız vardı.. 1979 8l le sınırlı tutmuşlardı grubu..ilk görüşme ve buluşma hali görülmeye değerdi.. çoğunluğu elinde o yıllara ait fotoğraf, aaaa oooo lar eşliğinde yeniden tanışıldı. kolay değil arkadaşlar 30 koca yıl geçmiş üstünden..şunu anladım, gözlerdeki anlam değişmiyor, çoğunu o şekilde hatırladım, hele bi arkadaşın ad soyadından hatırladım yüzünü hiç çıkartamadan.. sonra sonra herşey yerine oturdu.. 72 kişiydik toplam.. bazıları çok değişmiş, kimisi hiç.. torun sahibi olan da vardı, kaynana olan da, üni de çocuk okutan da..ilginç olan o yıllarda sevgili olanların durumuydu..severim öyle şeyleri gözlemeyi, meraklı melahat misali.. o yıllara ait yüzlerce mezun arasından sadece üç çift vardı, çıktığıyla evlenen.. bayan arkadaşlar kocalarını getirmemişlerdi ama erkeklerin çoğunun karısı yanındaydı, çocukları birbiriyle tanıştı kaynaştı.. hepimiz devr imciydik o yıllarda, şimdi sosyal demokrat çoğu.. bıraktığımız yerden devam ettik sohbetlere sanki, o kadar sıcaktı ilişkiler.. bi arkadaş dedi ki"bizi engellediler, devr imciler çıkmaz sevgili olmaz, siz gizli gizli yürütmüşünüz helal olsun" . yoksa bizimde vardı beğendiklerimiz, çıkamadık, gezemedik diye hayıflandı..80 gençliğiydik biz sonra da oniki eylül mağdurları.. arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu içeri girmiş, ne yaptığını bilmeden, suçu olmadan..kimi yirmi gün kimi onyedi yıl.. tutturabilene.. vay arkası olmayanın haline.. salı akşamları 12 eylülü anlatan bir dizi var ya, askerin polisin tutumunun abartılı çekildiğini düşünenler varmış bir yerlerde okumuştum.. hiç abartı yok, aynen öyleydi o yıllar. suçunu bilmeden yıllarca yatan insanlar, aynen bugün olduğu gibi.. sahi, h a be ral, bal bay neden yatıyorlar içeride.. seneye ağustosta aynı grubu ağırlamak için altınoluğa davet ettik, ev sahibi biziz yani.. çoğumuz işyerlerinde birbirimize hanımlı beyli hitap ederiz ya, arkadaşlar değişik mevkilerde, işlerde.. ama adlarının sonuna bey hanım eklemesi yapmadık, bu da ilginçti..yirmili yaşlarda ve okul sıralarındaydık, ağzımız da kulaklarımızda..

HAYDİ KALIN SAĞLICAKLA..

Cumartesi, Kasım 07, 2009

sağlık

önce ayakta bir ağrı, dr gidiş, adale ağrısı denmesi ama geçmemesi, izmir dokuz eylül tıp a gidiş, ayak damarının tıkalı olduğunun tahmin edilmesi, dobbler çekimi, tıkalı olduğunun kesinleşmesi, anjiyo yapılması, iki ayak anadamarının da tıkalı olduğu, üstelik dört kalp damarının da kapılı oluşu.. üstelik, kalbinden hiç rahatsızlık duymaması... çaresizlik, şaşırma..üzülme.. ankara gataya gidiş ve by pas, dört damarı değişti babacığımın. onaltı gün ankaradaydık. dün evimize geldik. herşey yolunda, olması gibi seyrediyor herşey..üç ay sonra ayak damarlarına yapay damar takılacak. işte böyle sevgili dostlar, herşey güllük gülüstanlık geçmiyor arada dikenler de batıyor insana. sağlıkla sevgiyle kalın.. gata ya doktorumuza, ekibine, güler yüzlü sağlık çalışanlarına sonsuz teşekkürler..