Perşembe, Temmuz 20, 2006

oldu

adamını bularak işe girme görünen birşey de arkadaşlar. siz hiç torpille emekliye ayrılan duydunuz mu? evet oluyor, o da ben.... yasal emeklilik başvuru süresinin mayıs ayında olduğunu biliyordum ve o tarıhlerde pek de düşünmüyordum. sonraki zamanlarda gelen giden müdürler, çalışma alanımızın karışması, herkesin taraf olma tutumları emekliliği düşünmeme neden oldu. bakanın bir tv konuşmasında da temmuz sonuna kadar emekliliğe ayrılanacağını düşünmüştüm ama yalnış yorumlamışım, yasal süresinde başvurulan dilekçeler sonucu temmuz sonunda ilişik kesileceği yolundaymış demeç. eeee kendimi hazırlamışım, geçenlerde yaptığım başvuruya olumsuz yanıt geldi olamayacağına dair, zamanın geçtiğini söylüyordu yetkililer. üzüldüm, meğer kendimi iyi hazırlamışım bu sürece. neyse, konuyu uzatmayayım koca devreye girdi ve oldu. biraz önce aldığım habere göre onaylanmış isteğim. olamayacak şey yok ülkede arkadaşlar. hakkımda hayırlısı olsun...

nedir bunun adı

kadın 70 yaşlarında. adam ise 80 lerini sürüyor. kaç yıldır birlikteler bilinmiyor ama birbirlerine karşı tavırları öylesine nazik ve sevecen ki...sık sık birbirlerine sarılıp okşuyorlar. dünya umurlarında değil, ağızlarından seyrek çıkan sözlerde hep bir özen ve şefkat.
bakışlarında sıcaklık... bakışları............. aralarında gören yalnızca bir çift göz var, adamındakiler. ve kadının elinde baston, görmeyenlerinkullandığı cinsten. ama kadının asıl dayanağı eşi. yaşlı adam bütün yolları, kapıları ve merdivenleri geçerken iki kişilik dikkat ve çaba sarfediyor, bir an bile yalnız bırakmıyor kadını.
ve bu yaşlı çift, binlerce km uzaktan gelmiş rusya ya. gezmeye görmeye... adamın yaşlı gözleri, gördüğü her yeri eşine aktarmaya çalışan sözleri, sonra birlikte susarak dinlenmeleri... öylesine uyumlu, öylesine sevgi dolu bir çift ki bu....
turistlerin rehberliğini yapan genç kız, haritada moskova yı, samara yı, volgograd ı gösteriyor. yaşlı adam, eşinin eliniharitaya koyuyor ve hareket ettiriyor" bak burası moskova, burası samara...
rehberin gözlerinden iki damla yaş süzülüyor. acaba yaşlı çift için mi ağlıyor? yoksa kendi hayatında böyle bir sevginin olmadığına ve büyük bir ihtimalle olmayacağına mı?

sabahleyin bir tanıdığın babasının durumunu öğrenince bu olayı yazmak geldi içimden. adı geçen baba zamanında zengin, her istediğini elde eden, aşırı, uçarı bir adam. eşi dayanamıyor ve orta yaşlarının sonlarına doğru ayrılıyorlar. şatafatlı ve uçarı hayatına devam ediyor baba bir müddet daha. yaşına rağmen çeşitli gönüllere girip çıkıyor ve yaş geçtikçe de kadınlar tarafından teker teker terkediliyor. o artık yaşlı bir adam ve de yalnız. kalp ameliyatı oluyor oğlu ve gelini tarafından yarım yamalak bakılıyor. şimdilerde ise beyin damarları tıkandığı için unutkan, dediğini diyen, yakın geçmişi hatırlamayan, en önemlisi de sadece erkek bakıcısıyla birlikte yaşamak zorunda kalan yalnız biri...
hep şunu düşünürüm, eşler bilhassa erkekler yaşlılık günlerine ufacık da olsa sevgi kırıntıları bırakmalı, bırakabilmeli yalnız yaşamak istemiyorlarsa. eşiyle huzurlu bir yaşlılık geçirmek istiyorsa taaa gençlik yıllarından yatırım yapmalı bu günlere. şimdi kadın kızının yanında, üstelik kızıbabayı görmek istemiyor, torunlarına da hasret.......