Perşembe, Aralık 21, 2006

ORTAYA KARIŞIK..

AB Türkiye yi metresi gibi görüyormuş, ne alıyor ne de bırakıyor!!!

dünkü tarihli cumh. ga. söz okurun köşesinden alıntılar:

Türkiye Cumhuriyeti Devletini yabancılar karşısında küçük düşüren başbakan, bu ülkede her istediğini yapma yetkisine sahip mi? Başbakan hükümetin başkanı olabilir, ama Türkiye de bir de devlet denen bir yapı var. Hükümet de o yapanan içinde.. Hükümetler gelip geçici, devlet kalıcıdır. Devlet (cumhurbaşkanlığı, yüksek yargı organları, üniversiteler, silahlı kuvvetler, kamu kurum ve kuruluşları....) daha ısrarlı daha kararlı bir şekilde hükümetin karşısına çıkmalıdır, Türkiye nin bin aşiret devleti olmadığı hükümete hatırlatılmalıdır. İktidar oldum diye işbaşına gelen her siyasal yönetimaklına gelen herşeyi yapamaz. Türkiye, kurumları, kuralları olan bir devlettir. Hiç kimse Türkiye ye aşiret devleti görüntüsü veremez. S.T.

AB diye onurumuzdan, gururumuzdan daha ne kadar fedakarlık edeceğiz? "Sizi istemiyoruz" diyen ülkelerinkarşısında daha ne kadarel pençe divan duracağız? Önümüze binbir engel konan bu yolun sonunda AB ye üye olamayacağımızı avrupalılar gibi elbette hükümette biliyor. Ama iktidarda kalabilmek uğruna, Türkiye yi yoğrulabilecek bir hamur haline getirebilmek uğruna ne yapsa kardır anlayışıyla hareket ediyor. Hükümet, AB ile birlikte Atatürkçüleri de tuşa getirmek için ugraşıyor.... Yeter artık....El kapıları önünde boynu bükük beklemeyelim!... Canımıza tak etti!.. Bu hükümeti sandığın dibine gömelim!.. A.N.K

Altı yüz yıldır devlet geleneğimiz var diye övünüyorduk ama AKP nin bu gelenekten hiçbirşey almadığını gördük. Dünyanın neresinde bir hükümet,kendi başına belirlediği bir politikayı devletin hiçbir kurum ve kuruluşuna sormadan uluslararası platformlara götürebilir? Bu herşeyden önce ulusa yapılmış çok büyük bir saygısızlıktır. Türkiye yi AKP ye mahkum eden seçim sonuçlarını yaratan tüm seçmenlere bu çağrı: B u ülkenin bir felakete sürüklenmesine gelin izin vermeyelim. Ülkeyi bu ulusal dertten kurtaralım. Bu kez bu ulusu daha büyük felaketlere maruz bırakmamak için vicdanımızın sesini dinleyelim. son seçimde neyi yanlış yaptıysak, bu yanlışı tekrarlamayalım, bu ülkeden hepimizin sorumlu olduğunu unutmayalım. S.S.

Toplam seçmenin dörtte bir oyuyla erken gelen gericilik, törel ilkelere değil de parti ağalarının çıkarlarına göredüzenlenmiş bir seçim sisteminin Meclis te kendilerine sağladığı üçte iki çoğunluğu "ulusal irade" diye yutturarak Cumhuriyetimizin aydınlanma ve insanlaşma yolunda 84 yılda oluşturduğu kurumları yok etmeğe kilitlenmiş; her fırsatı değerlendiriyor.
cumhurbaşkanlığı seçimini de düşledikleri gibi sonuçlandırabilirlerse, karşıdevrim yolundaki son dönemeç de geride kalmış olacaktır. Özel yaşamlarında kimin nasıl giyineceğine karışan yoktur. Ancak kadını ikinci sınıf vatandaş sayarak metalaştıran ilkel görüntüler, Çankaya da bizi temsil edemez. Biz Atatürk ün mekanında, çağdaş Türkiye nin alışageldiğimiz uygar insan görüntüsü istiyoruz. Çankaya da Osmanlının da gerisinde bir düzen kurmaya azimli olduklarını her fırsatta açığa vuranlara kol kanat geren bir yapı değil; Atatürk ün başlattığı aydınlanma ve insanlaşma deviniminin sürdürülmesine öncülük eden bir yapı istiyoruz. K.Ç.

Bunun gibi uzar gider. yapacak birşey yok SÖZ OKURUN..

1 yorum:

nilly dedi ki...

Soner Yalcin'in Efendisini okurken kafam cok karismisti. Bir suru tanidik ve tanimadik isim. Simdi Beyaz muslumanlarin Buyuk Sirri Efendi 2'yi okuyorum. Daha dogrusu okumaya ve anlamaya calisiyorum. Su ana kadar anladigim tek sey gordugumuz duydugumuz herseyin aslinda oyle olmadigi, yalan bir dunyada yasadigimiz ve belkide Matrix denen seyin dogru oldugu gibi seyler oldu. Hakikatten dunya ve yasantilar bu kadar karisik mi? Neden boyle karisik ve entrikalarla dolu? Boyle mi olmadi yoksa boyle mi olunduruluyor? Benim kukla iplerim kimin elinde? Benim hayatimi kimler yonlendiriyor? Boyle karmasik insanlar ve iliskiler yuzunden mi ben istedigim bir hayat yasayamiyorum? Ben bu sorularin yanitini sanirim hic bulamayacagim. O yuzden 3 maymun misali hayatima devam edeyim en iyisi.