Perşembe, Haziran 28, 2007

geçen zaman

ne kadar çok olmuş yazmayalı, kısaca tembellik. zamanım oldukça sizleri takip ettim. bazılarınıza yorumlar da bıraktım.

nereden başlamalı.. havaların sıcaklığı herkesi olduğu gibi beni de mahvediyor, bugün balkona koydum termometreyi, 48 i gördüm, hissedilen ne kadardı kimbilir. hiçbiryere çıkmak istemiyorum akşam olmadan. denize de girmiyorum, girsem belki rahatlayacağım.

küresel ısınma beni çok üzüyor. çevremde gördüğüm boşa akan sular, sokakları ıslayan dükkan sahipleri canımı sıkıyor. nisan ayında anneme gitmiştik kardeşlerimle, peynir suyu almak için bir köyde bulunan mardıraya gittik, baharın yeşilliği yerindeydi ama ben bugüne kadar hiç şahit olmamıştım ekinlerin başağa geçemediğini ve hayvanlara verilmek üzere buğday olmadan biçildiğini... yazık çok yazık. bütün ülkelerin tabii ki bizim ülkemizinde bu konuda yapılması gerekenleri yapmasını istiyorum, bişiiler yapmalı, sivil toplum hareketi başlatmalı bu konuda geniş katılımlı.. eşim geçen hafta iş seyahati nedeniyle almanya daydı, o kadar çok dikkat ediyorlarmış ki almanlar, çoğu yerde klima kullanmıyorlarmış. oysa biz yeni kullanmaya geçmiştik:)))

okullar kapanalı daha seyrek uğruyorum okula, zaten sıcaktan da çıkılacak gibi değil. hafta sonu oğluşumun, mertimin mezuniyet töreni vardı sonraki gün de yemeği, çok güzel geçti, duygulandım. Oğluş 9 yıldır aynı okulda ana sınıfıyla birlikte, arkadaşları da hep aynı, zor gelecek ona. haa bu arada okul birincisi oldu, kütüğe adını çaktı. bundan sonra anadolu lisesine gidecek artık, delikanlı oldu, yani liseli..

yaklaşık bir ay önce, evde beslediğim kaplumbağamın kabının altına deniz kenarından topladığım renkli taşları koydum, aaaa bi de baktım ki yerinde yok atmış kendini yere saklanmış. aradım heryeri yok yok.. taşların yüksekliğinden faydalanmış, suçluluk duydum, evde de yoğun işlerim var, sonraki gün temizlik günü evi toparlamam lazım. koşuşturdukça sanki ayağımın altından cıyykk diye bir ses çıkacak ezeceğim.. öylesine tedirginim yani.. gezinme arasında burada da olabilir mi şurdan çıkar mı diye de aranıyorum.. ne kadar sıktıysam artık kendimi kötü hissetmeye başladım önce bir halsizlik, sonra içimin çekilmesi dilde uyuşma ve karıncalanma, çarpıntı.. bir süre oturdum geçer mi diye olacağı yok eşime kötü olduğumu söyledim hastaneye falan değil hemen yakınlardaki sağlık kuruluşuna yetişmek istedim. hiç tansiyon problemim yoktur ama dr bir ölçtü 16-9.. oysa hep 12-7 dir. nabız 150.. bişiiye mi üzüldünüz dedi, utana utana kaplumbağaya dedim, eşimle birlikte biraz dalga geçtiler ama benim üzerime alınacak halim yoktu zaman geçtikçe açıldım iğne yaptı, biraz kendime geldim. ertesi sabah fatma hanımımız geldi, ona kaplumbağanın kaybolduğunu dikkat etmesini söyledim.. kadıncaaz şöyle bir baktı işte burda ya N... hanım dedi. gezmiş gelmiş bizimki yerine girmek istiyo, belli ki acıkmış..gülümsedim sevindim. eşşek inme indirecekti bi tarafıma. bunları neden mi yazdım, bugün yine yok atmış kendini yere nerelere gitti bilmem. yok dedim kaplumbağa efendi hiç üzülmiyceeemm. sabaha gelir mi bilmiyorum.. ama yine de temkinliyim basmayayım diye..

kanaryaya yeni bir kafes aldım, (ilk aldığımızda verilen kafesi beğenmiyodum) bir de askılık şık bişii. tozunu aldım kafesin, askının, alta gazete kağıdı koydum, yemini suyunu hallettim eskisinden yeni kafese alacağım. beceremedim, zaten hiç bir hayvana dokunamam, ellerimin arasından uçurdum gitti, o önde ben arkada epeyce koşuşturduk her yakalayışta hayvanın kuyruğundan gitti tutsam ya yokk yine kaçırıyorum ellerimin arasından tipi bozuldu hayvanın en sonunda becerdim ama kuyruk yokk..yeniden çıkar mı kii!!! ötmez bir kaç gün dedim ama yavrum yine pek güzel ötüyoo..

cahil insandan korkarım, hele bilmişinden daha çok.. bunu neden mi yazdım, şimdi anlatacaklarımla ilgili.. çiftlikte çalışan F... miz var pek efendi..yaşı otuzu geçmiş hala bekardı bizde çalışmaya başladığında. uzak köylerin birinden. çalışmak için buralara gelmiş, karşılaştırdı hayat bizi. biraz inatçı dediğim dedik biri ama çok dürüst ve çalışkan bir de pek temiz.. geçen yıl eşim evlendirdi onu civar köylerden bir kızla.. daha önce çiftlikte kalıyordu, kızın babası ayrı bir ev istemiş, filozof her anlamda dört dörtlük bir düğün yaptı ev eşyaları da eksiksiz tamamlandı. be insanlar bir kere ziyaretimize gelin, hayır gelmediler belki de çekindiler.. kısaca pek gelini tanımıyorum sadece düğünde gördüm. uzatmayayım karısı hemen hamile kaldı ikiz kız bebekleri oldu ben de ziyaretlerine gitmedim küpe aldım bebeklere çiftlikte f.... verdim. canım annem de pek kadirşinastır emeği geçti bize diye bebeklere şık yelekler ördü onları da verdik. bir teşekkür edin be insanlar yokk yokk.. çiftlikte F... ye karşılaştığımda hep soruyorum bebekleri, birine de benim ismimi vermişler. bebeklerden birinin gözünde problem varmış anlattı bana. içime sinmedi dr götürelim dedim, randevu aldım göz dr dan arabamla götürdüm onları ilçeye. ikizleri ilk kez gördüm öyle tatlılar ki sarışın mavi gözlü pek şirinler. muayene etti ikisini de, göz kanalları kapalıymış anlattı ne yapması gerektiğini. dr bu arada annenin guatr hastası olduğunu farketti zaten farkedilmeyecek gibi değil, boğazında koca bir yumru.. tedavi görmediğinden, bebeklerin hamilelik esnasında olumsuz etkilenmiş olabileceğini söyledi, yine benim içime sinmedi çocuk dr dan randevu aldık ve gittik. bebekler sekiz buçuk aylık olmuşlar hiç dr a götürülmemişler sadece aşıları yapılmış o da muayene olmadan sadece aşıları olmuş. ama onlara göre gittik diyolar. evlerine sağlık ocağı 100 m var yok. pratisyen hekim bile olsa yardımcı olurdu bizim bilmişlere. memeden kesmiş, mamadan kesmiş, yemeklere geçmişler artık. uyardı onları dr. anlatıyo neler yapmaları gerektiğini, beslenmelerini, bir de liste verdi ellerine bunları şunları yedirin diye, bilmem uygulayacaklar mı? gelişmelerini yetersiz buldu, olması gerekenden daha az kiloları boyları kafa ölçüleri.. kısaca bakımsız kalmışlar ama onlar sütü bile kesmişler bırak mamayı.. adamcaaz anlatıyooo, kim dinler onlar da hiç ilgisiz başka şeyler söylüyorlar ha bire gerekli gereksiz konuşuyorlar. Allahım ne kadar zor cahil olmak, hele bir de bilmişinden.. bakalım göreceğiz ne kadar sadık kalacaklar dr un söylediklerine. t3 t4 testi istedi,soluk gördü kan tahlili istedi bugün onları yaptıracaklardı kendileri gittiler. sonucu bilmiyorum bayanı bir daha görmek de istemiyorum. hata kabul etmiyo, söylenenleri dinlemiyoo, umursamaz halleri delirtti beni.. bir de üstüne vazife olmayan konularda ahkam kesmesi, kocasından duyduğu, kendi yorumunu kattığı laflar etmesi.. en sonunda sesimin tonunun yükselttim umarım yararı olur bundan sonraki yaşamında. düşündüm de epeydir böylesi kişilerle karşılaşmamışım, ne kadar şanslı olduğumu düşündüm, yoksa etrafında öyle insanların varlığı adamı çıldırtır. oysa ne kadar iyi niyetli düşünmüştüm bebekler büyür onlarla birlikte çiftlikte yaşarız diyordum, bir saat bile katlanamam kadına, genç de değil o da otuzlu yaşlara yaklaşmış.. evlerine götürdüm arabadan inerken zoraki teşekkür etti yarım ağızla.

Filozof bugün de önce midilli adasına, oradan da atina ya uçacak. yine yollarda, almanya dan geleli bir hafta olmadı oysa. nasıl dayanıyo bu tempoya, şaşırmışımdır hep. sağlıcakla gelsin de, Allah onu benim başımdan eksik etmesin..

ne kadar da uzun yazdım, haydi kalın sağlıcakla..