Pazar, Ağustos 27, 2006

tatil

15 gün yokum arkadaşlar. güney egeye tatile gidiyoruz. görüşmek dileği ile...

Pazartesi, Ağustos 21, 2006

yalnızlar kraliçesinin yalnızlığı

ev bomboş kalıverdi. kardeşim yeğenim annem babam gittiler. bütün odalar tıs pıs. kardeşimle yaklaşık bir aydır birlikteydik, ne güzel zaman geçirdik. son beş gün de annem babam dahil oldular bize. çook mutluyduk çoook. sizi özleyeceğim nes ve barbi. çok uzak olmasanız da çok sık görüşme olanağımız olmuyor o da çalışıyor kızının okulu eşinin işi vs.

ben böyle durumlarda uyumaya bırakırım kendimi. evi toparlayayım yatmamalıyım diye dirensem de olmadı. yarım saatçik uyumuşum eşimin telefonuna kalktım kendimi daha iyi hissediyordum. iki gün önceki evlenme yıldönümümüz için yemeğe çıkalım dedi, apar topar hazırlandım ve gittik. güzel bir yemekti. biz geleceğe dair en önemli konuşmalarımızı hep bu tür yemeklerde yaparız. konuştuk uzun uzun. herşey güzeldi imbat da vardı ama gecenin sonuna doğru sıcak sıcak epeyce esti kalktık geldik evimize.

şimdi daha iyiyim. evin yalnızlığına alışıyor gibiyim.

Cumartesi, Ağustos 19, 2006

kutlama

onsekiz ağostos evlilik yıldönümümüz. eşim yurt dışında. gündüz birkaç kez görüştük aklımdan uçmuş gitmiş, o da burda olmayınca... bir tanıdığın düğünü vardı oraya gittim yeğenimle. dönünce de biraz dolaşmaya çıktık kardeşlerimle. biryerlerde otururken birden şimşek çaktı beynimde, biraz da eşime unuttu diye hayıflanırken kutlama mesajı yazdım hemen aradı konuştuk, kutlulaştık. eve döndüğümde gece oniki de verilmek üzere çiçekler sipariş edilmiş, tam da ayrılmak üzereymiş araba, karşılaştık getirenlerle. annem almış çiçekleri.

biz yirmialtı yıl önce evlendik 1980 de. üniversiteden arkadaştık sonraları gönüldaş, okul bitince re hemen evlendik. geriye dönüp baktığım zaman bazen çok kısa bir zaman dilimi gibi geliyor bazen de çok uzun. bu herhalde o andaki ruh durumuyla da ilgili. gene de herşeye rağmen bana çok güzel yıllar yaşattığın için, beni sevdiğin ve anladığın için bu gün bile böyle orjinallikler yapıp beni şaşırttığın için çok teşekkür ederim. seni seviyorum canım benim.

hadi dön artık seni çok özledim.

Perşembe, Ağustos 10, 2006

ordan burdan şurdan

yönetmelik gereği zamansız emeklilik dilekçem ilden geri döndü, c.filozof(koca) devreye girdi biryerlere telefon etti benim olmaz denen dilekçe işleme girdi. apar topar evraklar hazırlandı ile gönderildi oradan da kargo ile em. sandığına. milli eğt devreden çıktığı için yine telefon edildi ve bir haftada bana bir yazı geldi em. sandığından. şu kadar emekli aylığınız şu kadar emekli ikramiyeniz .... bankasına ... şubesine on line gönderilmiştir diye. yazı dün elime geçmişti bu gün bankaya gittiğimde bürokrasi paranın, hem de on line yatırılan paranın önüne geçmişti ve yok denildi... neyse bugün olmazsa yarın alınacak hakettiğim.
işte böyle arkadaşlar olmayacak diye başladığımız iş sonuçlandı hem de jet hızıyla. bu süreçte kimseye birşey demiyorum ama ben de bir telaş hemen aylık bağlanmazsa, taksitlerimi ödeyemezsem, kredi kartları da var tabii. en sonunda c. filozoftan alır sonra öderim diye düşünürken .....
bu durumu kardeşime açtığımda abla sen kendinin farkında değilsin, boşuna üzülmüşsün diyor. benim elde ettiğim şeyler hep zor olmuştur sonunda olur ama oluncaya değin epeyce kuruntu yaparım kendime, yapım gereği herhalde.
şimdi 26 ağt. gibi tatil var planlarımızda. c. filozof 16 sında estonya ya gidiyor birkaç gün.
ekim gibi de yeni işime başlayacağım, genel kurulda karar alınacak ve ben resmen başlayacağım. içimi dökmem gerekirse bilgili, donanımlı olduğum halde utangaç yapımdan dolayı topluluklara karşı pek konuşamam ben. birkaç denemeyle bunu da aşacağıma inanıyorum, daha genç yaşlarımda daha fazlaydı biraz kırıldı ama daha var, artık kaç fırın ekmek yemem gerekecek bilmem.
kız kardeşim, eşi ve yeğenim var burada. onlarla günler pek eğlenceli ve hareketli geçiyor. birlikte yemekler, kahvaltılar gırla gidiyor. bir de diyete başladım ne kadar gerçekleşeceği meçhul. ağzıma göre buldum mu kaptırıveriyorum kendimi. c. filozof sabah erkenden fırından börek simit poğaça almış, hiç listede yokken hatırı kalmasın dedim ve biraz yedim.
yarın akşak yılmaz erdoğan-demet akbağ ın haybeden gerçek üstü aşk isimli oyununa gideceğiz anfi tiyatroda. adam bu gece evlenmiş yarın nasıl gelir oyuna diye düşünüyordum meğer çeşme de evlenmişler bize 3 saatlik mesafe, yetişirler. cuma akşamı candan erçetin in konserine de davetliyiz. yeğenim bayılıyor ona, son üç yıldır gelir buraya yaz konserlerine hiç denk gelememişlerdi, artık ona önlerden izleteceğiz.

önceki gün hiç niyette yokken benden yaşça büyük bir bağyanı kibarca benzettim. insanlar sadece konu bulmak, konuşmak amaçlı senin durumunu, gururunu, ruh halini düşünmeden konuşurlarsa olacağı buydu. o anda dünyayı gözüm görmedi haddini bilmek zorunda kaldı, iyi akşamlar diyemeden gitti, bana doğru bile bakamadan. ona iyi bir ders oldu, tansiyonu kaça fırladı kimbilir. hani insanın koptuğu, gözünün hiçbirşeyi görmediği anlar vardır ya, işte öylesi...
c.filozof naaptın kadını diye bana bakıyor şaşırarak, ben de böyle böyle o bunu çoktan haketti sabırlı davrandım hala üzerime geldi sadece seninle konuşmak amaçlı dedim, hak verdi.

çookk yazdım çok. kaç zamandır yazmadığımın acısını çıkardım. sevgiyle kalın sevgili okurlar...