Salı, Kasım 10, 2009

DAVET

bugün şöyle bir eski yazılarıma bakayım dedim de, o gün için ne kadar önemli , bugün sıradan gelen şeyler çarptı gözüme.. nassı yaa demeğe gerek yok, öyle işte..

on kasım, Atatürk ü anma proğramı önce okul bahçesinde sonra konferans salonunda devam etti.. benim yanıma da anaokulu beş yaş öğrencileri düştü. yanımda oturan kız öğrenciye adını sordum..
-dağlar kızı reyhan dedi.. mıncıkla heryerini sıpanın..öyle tatlılar ki, bayılıyorum onları izlemeğe..

günle ilgili okulda defter açılmış. öğrenci, öğretmen, gelen ziyaretçi bile bişiiler karalamış.. okudukça yazılanları, umudumuzu kaybetmememiz gerektiği sonucuna vardım..dolu dolu yazmış öğrenciler, içi boş, klişeleşmiş sözler değil yazılanlar. hissedilenlerin yazıldığı hemen anlaşılıyor..

facebook sayesinde fakültedeki arkadaşlarımızın bazılarıyla yazışıyorduk. ege bölgesinde oturanlar eylül başında arkadaşları izmir de ağırlamak üzere davet etmişlerdi.. filozof la ben de katıldım. yurdun değişik bölgelerinden, kıbrıs tan, almanya dan bu amaçla gelen arkadaşlarımız vardı.. 1979 8l le sınırlı tutmuşlardı grubu..ilk görüşme ve buluşma hali görülmeye değerdi.. çoğunluğu elinde o yıllara ait fotoğraf, aaaa oooo lar eşliğinde yeniden tanışıldı. kolay değil arkadaşlar 30 koca yıl geçmiş üstünden..şunu anladım, gözlerdeki anlam değişmiyor, çoğunu o şekilde hatırladım, hele bi arkadaşın ad soyadından hatırladım yüzünü hiç çıkartamadan.. sonra sonra herşey yerine oturdu.. 72 kişiydik toplam.. bazıları çok değişmiş, kimisi hiç.. torun sahibi olan da vardı, kaynana olan da, üni de çocuk okutan da..ilginç olan o yıllarda sevgili olanların durumuydu..severim öyle şeyleri gözlemeyi, meraklı melahat misali.. o yıllara ait yüzlerce mezun arasından sadece üç çift vardı, çıktığıyla evlenen.. bayan arkadaşlar kocalarını getirmemişlerdi ama erkeklerin çoğunun karısı yanındaydı, çocukları birbiriyle tanıştı kaynaştı.. hepimiz devr imciydik o yıllarda, şimdi sosyal demokrat çoğu.. bıraktığımız yerden devam ettik sohbetlere sanki, o kadar sıcaktı ilişkiler.. bi arkadaş dedi ki"bizi engellediler, devr imciler çıkmaz sevgili olmaz, siz gizli gizli yürütmüşünüz helal olsun" . yoksa bizimde vardı beğendiklerimiz, çıkamadık, gezemedik diye hayıflandı..80 gençliğiydik biz sonra da oniki eylül mağdurları.. arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu içeri girmiş, ne yaptığını bilmeden, suçu olmadan..kimi yirmi gün kimi onyedi yıl.. tutturabilene.. vay arkası olmayanın haline.. salı akşamları 12 eylülü anlatan bir dizi var ya, askerin polisin tutumunun abartılı çekildiğini düşünenler varmış bir yerlerde okumuştum.. hiç abartı yok, aynen öyleydi o yıllar. suçunu bilmeden yıllarca yatan insanlar, aynen bugün olduğu gibi.. sahi, h a be ral, bal bay neden yatıyorlar içeride.. seneye ağustosta aynı grubu ağırlamak için altınoluğa davet ettik, ev sahibi biziz yani.. çoğumuz işyerlerinde birbirimize hanımlı beyli hitap ederiz ya, arkadaşlar değişik mevkilerde, işlerde.. ama adlarının sonuna bey hanım eklemesi yapmadık, bu da ilginçti..yirmili yaşlarda ve okul sıralarındaydık, ağzımız da kulaklarımızda..

HAYDİ KALIN SAĞLICAKLA..

3 yorum:

nalan dedi ki...

nasıl güzel bir buluşma olmuş.
sahi haberal,balbay neden içerde?
kaç tane leşleri var ?

Nenoni dedi ki...

Deveyi hamuduyla götürselerdi
BİRİLERİ! gibi içerde miçerde olmazlardı.

Asortik Krep dedi ki...

Çok güzel anlatmışsın :)